YA TÜM BU YAKINMALARIN NEDENİ KALP HASTALIĞI İSE

Günün birinde göğüs ağrısı, ya da nefes darlığı yakınmanız olursa gideceğiniz yer kardiyoloji bölümüdür. Bu yakınmaların kalp hastalığı ile ilişkili olabileceği hemen aklınıza gelir. Kalp doktoru sizi inceler ve yakınmaların kalp hastalığı ile ilişkili olup olmadığını hakkında bilgi verir. Neyse ki her göğüs ağrısı ve nefes darlığı kalp ile ilişkili değildir. Kas kökenli ağrılar, kaygı bozuklukları da bu yakınmalara neden olabilir. Ama kalp gibi ciddi bir organın hastalık şüphesi bizi öncelikle bir kalp doktoruna yönlendirir. Ya bunun tersi durumlar da söz konusu ise...

Burada meslek hayatım boyunca sıkça karşılaştığım, yukarıdakinden biraz faklı durumları paylaşacağım. Kırklı yaşlarında bir kadın hasta yıllarca panik bozukluğu nedeniyle izlenmekteydi. Yirmili yaşlarında ortaya çıkan ani heyecanlanma, bu sırada kalbin deli gibi çarpması, eşlik eden korku, endişe hastanın sık sık doktor ziyaretine neden oluyordu. Yapılan incelemelerde yapısal bir hastalık tespit edilmeyen hasta psikiyatri bölümüne yönlendiriliyor, orada da kaygı ve panik bozukluğuna yönelik tedaviler alıyordu. Bu süreç yıllarca devam etmekteydi. Günün birinde yine bu yakınmalar ile gittiği acil servis doktoru çektiği EKG de tuhaflık fark edince bu EKG ile kardiyolojiye görünmesini istemiş. Hasta acilde çekilen EKG si ile muayeneye geldi. EKG, tipik bir ritim bozukluğu EKG si idi. Bu tip ritim bozuklukları toplumda hiç de seyrek olamayacak şekilde görülür. Tipik şikayet, ani başlayan çarpıntı atağıdır. Ancak bu çarpıntıya öylesine bir korku, endişe, huzursuzluk eşlik edebilir ki, hasta yaşadıklarını hekime anlattığında bir panik bozukluğu atağı şüphesi oluşur. Yakınmalar geçtikten sonra anlatılan hikaye ve yapılan muayenede hastada hiçbir kalp problemi de düşünülmeyebilir. Ama atak esnasında çekilen bir EKG tanıyı koydurur. Bu tip çarpıntı atakları hasta ve çevresinde korku ve endişe yaratmasına karşın, çoğunlukla önemli hayati risk taşımazlar. Bütün mesele doğru tanıyı koymaktır. Bir kez tanı konulduktan sonra ritim bozukluğuna yönelik tedavi yapılır ve tüm tablonun tamamen kaybolduğu görülür. Burada öncelikle yapılan işlem ritim bozukluğunun kateter ablasyon yöntemi tedavisidir. Kasık damarlarından kalbe ilerletilen ince kablolar yardımı ile bu ritim bozukluğunun kalbin neresinden kaynaklandığı bulunur. Ritim bozukluğuna neden olan birkaç milimetrik odak radyo dalgaları ile tahrip edilir ve çarpıntı oradan kaldırılır. İşlem süresi yarım saat- bir saat arasıdır. İşlem kasığın uyuşturulması ile ve hafif sakinleştirici altında yapılır. Ritim bozukluklarının birbirinden faklı pek çok tipi olduğundan her birinin tedavi şekli ve tedavi başarısı farklılıklar gösterebilir. Bizim burada anlattığımız nispeten sık görülen ve tedavisi basit olan bir şeklidir. Bunun dışında daha karmaşık tedavi gerektiren ritim bozuklukları da olabilir. İyisi mi böyle bir durumuz var ise konunun uzmanı bir kardiyoloji doktorundan tedavi seçenekleri ile ilgili bilgi almaktır. Yukarıda anlattığım hastaya ne oldu derseniz; tedavisi kolay bir ritm bozukluğu çıktı ve kateter ablasyon yöntemi ile tedavi edildi. On yıldır panik bozukluğu(!) yok, acil servislere taşınmıyor…

Anlatacağım ikinci hasta yetmişli yaşlarının sonuna doğru olan bir hanım. Birkaç aydır bayılmaları oluyormuş. İlk bayılma sırasında hemen telefonla ulaştıkları bir beyin hastalıkları uzmanı tanıdıklarından yardım istemişler. İlgilenen doktor özellikle beyin hastalığı yönünden tüm tetkiklerini yaptırmış. Ama bir şey bulunamamış. Hasta son kez tuvalette bayıldığında yüzünü çamaşır makinasına çarpmış ve gözünde morarma, şişme olmuş. Aile dostu tanıdıkları doktora ulaşamayınca acil servise götürmüşler. Orada çekilen EKG de bir tuhaflık olduğu görülmüş ve acil doktoru kardiyolojiye muayene olmasını önermiş. Hasta kardiyolojide görüldüğünde kalp hızının ileri derece de yavaş olduğu, daha da yavaşladığı dönemlerde bayıldığı görüldü. Kalp pili takılması planlandı ve kalp pili takıldı. Kalp pili kalbin bazı ritim ve iletim bozukluklarında bayılma gibi tekrarlayan durumların tedavisinde veya şok veren pil türünde ise çok daha ölümcül olabilecek ritim bozukluklarından hem korunma hem de tedavisinde başarı ile kullanılır. Kalp pili takma işlemi yerel uyuşturma ve sakinleştirici ilaç desteği altında, pil kablosunun damardan kalbe ilerletilmesi, pilin kendisinin ise göğüs duvarında cilt veya kas altına küçük bir kesi ile yerleştirilmesidir. Yaklaşık 1 saat süren işlem sonrası hasta aynı gün veya ertesi gün taburcu edilir. Periyodik aralıklarla dışardan uzaktan kumanda gibi bir cihaz ile pil kontrolü yapılır. Bu hastaya ne oldu derseniz, pil takıldı ve bir daha hiç bayılması olmadı.

Sonuçta göğüs ağrısı, nefes darlığı, çarpıntı ve bayılma yakınmalarının mutlaka bir kardiyoloji uzmanı tarafından değerlendirilmesi gerekir. Bazen kalp hastalığı ile ilişkisi olmayan bu yakınmaların, bazen de ciddi bir kalp hastalığının göstergesi olabileceği ve birçoğunun tedavi edilebileceği unutulmamalıdır.